Yamadağlı Nuray

Yamadağı'ndan giyinmiş kuşanmış, alı al, moru mor, etekleriyle, ırgalanarak bir kadın iner gelir Köylü köyüne. Kadının adı Nuray'dır... Sever dağlarda yaşamayı. Kurt ile kuş ile yürümeyi. İster ki günlük güneşlik olsun günlerin tamamı. Her daim insanların şenlesin yüzü...

15 Temmuz 2021 Perşembe

Babama Verdiğim Söz

Babama Verdiğim Söz

Nuray YILDIRIM

Babamın yetiştirip geride bıraktığı ağaçlarını suluyorum.
Temmuzun sıcağında 'Madımak Oteli' gibi yanacaklar, su vermezsem gelişimini tamamlamış olan bunca ağaç...
Hani diyor ya; "Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa"
Yetişmiş olgunluğa gelmiş olan kaysı ağaçları kendilerine gözü gibi bakan sahibini kaybedince mahzun kaldı. Onları aydınlığa çıkarmak için uğraş veren olmayınca yine iş bana düştü. Sorumluluk duygusu bu olsa gerek. Bir başıma yapıyorum 'on dönümlük' tarlanın her işini...
İster istemez babacığımın sözü kulaklarımda çınlıyor. Bu söz tüm yalnızlığımı ve zorlandığım anları silip götürüyor. Babam : "Kızım bu dağın başına hiç kimse gelmez. 1993 yılında güzel olur düşüncesiyle yapmaya başladığım, yer yer istediğim hedefe ulaştığım ve sonuç aldığım meyve ağaçlarım kurur diye daha ölümüm gelmeden üzülüyorum.
"Gelirsen sen gelirsin, tabi gelirsen" derdi, şöyle uzaklara bakarak umutsuzca. Çünkü anlamıştı çok sonradan; bu dağ başlarına, sessiz, ıssız yerlere şehirde büyüyen hiç bir çocuk gelmez. Gelse de durmaz.
Tatlı sözlü, güleç yüzlü emektar babama içten içe söz vermiş olmalıyım ki; tam beş yaz mevsimi babamın ağaçlarını sulayıp bakıyorum. Gübresinden ilacına kadar hepsini harfiyen yapmaktayım. Kent yaşamımda yine emekçiydim. Fakat burada dibine kadar çamurun içinde nasır tutan ellerimle emeğimi yüreğimde sindire sindire, kimi zaman yorgun, büyük bir çaba ve zahmet içinde eyleme dökerek yaşamaktayım.
Bugün itibariyle yavru kedilerimle bahçe evine göçtüm. Bahçenin sakin akşamlarında dinlenip, güzel taze sabahlarını karşılayarak, öğlen sıcaklarından uzak kalarak bahçemin işlerini yapacak olmam harika bir duygu. Boyamalarımı, yazılarımı daha rahat verimli açık hava ortamında meydana çıkaracak yapacağımı bilmek ise müthiş olacak...
Tüm bunlar gösteriyor ki babamın vasiyetini yerine getirirken dağ başını da okula çevirmiş oluyorum. Yoksa hedeflerime ağır ağır yürürken yaptıklarımın tadı tuzu kalmazdı. Yine her yerde, her zaman yaratıcılık ve sanat kurtarıyor insanın ruhunu.
İşlerimin verimli olmasından eserlerimin nitelikli hale gelmesine kadar her yaptığım işlerde atalarımın bana yadigâr olarak bıraktığı topraktan aldığım enerjiyle yine tabiatın kendisine gönderiyorum.

Köylü, 14 Temmuz 2021